Dünyada her sene 400 binden çok yeni böbrek kanseri teşhis ediliyor. 170 binden çok şahıs ise böbrek kanseri yüzünden yaşamını yitiriyor. Böbrek kanserlerinin erken evrede genelde rastgele bir şikayete yol açmadığını bildiren Doç. Dr. Emre Karabay, böbrek kanserinde bu sendromlara ilgi edin dedi..Haberin devamını okumak için yan sayfaya geçiniz
Böbrek kanseri, bütün kanser türlerinin aşağı yukarı yüzde 3’ünü oluşturuyor. Dünya genelinde her sene 400 binden çok yeni böbrek kanseri teşhis edilirken, 170 binden çok şahıs de bu kanser sebebiyle yaşamını yitiriyor.
Böbrek kanserinin tarama uygulaması olmadığı amacıyla kitlelerin çoklıkla diğer bir hastalık sebebiyle oluşturulan testlerde tesadüfen belirleme edildiğini bildiren Üroloji Eksperi Doç. Dr. Emre Karabay, “Son senelerde ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemelerinin yaygınlaşması, böbrek kanserlerinin bundan sonra çok daha erken evrede yakalanabilmelerine imkân sağlıyor” diye konuştu.
.BU BELİRTİLER VARSA ZAMAN KAYBETMEYİN
Böbrek kanserleri erken evrede genelde rastgele bir şikayete yol açmayarak sinsice ilerliyor. Doç. Dr. Karabay, bu kanser türünün ileri evrelerde verilen sinyalleri şu şekilde sıraladı: “Zamanla idrarda kanama, sırt ya da yan ağrısı, karında ele gelen kitle, nedensiz kilo kaybı, iştahsızlık, kansızlık, sebebi belirlenemeyen ateş ya da yüksek tansiyon görülebiliyor.”EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİ
Böbrek kanserlerinin en mühim risk faktörlerinin obezite, sigara ve hipertansiyon bulunduğu belirtiliyor
. Hem de diyaliz tedavisi gören süreğen böbrek yetmezliği hastalarında, ailede böbrek kanseri hikayesi olanlarda, ender görülen kalıtsal birtakım hastalıklarda da (von Hippel-Lindau hastalığı, Birt Hogge Dube belirtisi gibi) böbrek kanseri görülme sıklığı artıyor. Böbrek kanserleri erkeklerde kadınlardan aşağı yukarı iki kat daha çok görülüyor. Erkeklerde daha sık görülmesinde, sigara kullanım bağımlılıkları ve cinsellik hormonlarının etkisinin olabileceği düşünülüyor.
Erken tanı konulduğunda, böbrek kanserinin tedavisinden mühim başarılar elde edilebiliyor. Bu nedenle, bilhassa 40 yaşından sonra derli toplu sıhhat kontrollerinin aksatılmaması ve rastgele bir yakınmada vakit kaybetmeden doktora müracaat dilmesini büyük ehemmiyet taşıyor.